uzakdoğu günceleri

A Millonaire's First Love/백만장자의 첫사랑 (2006)/Bir Milyonerin İlk Aşk

Yapımı : 2006 - GüneyKore

Tür : Romantik

Süre: 116 Dak.

Yönetmen : Tae-gyun Kim

Oyuncular : Hyun Bin , Lee Yeon-Hee , , Yong-joon Jo , Lee Mi-do

Senaryo : Tae-gyun Kim

Yapımcı : Lee Joo-Ick , Hee-moon Jin

18 yaşına basan Kang Jae-kyung, büyükbabasının mirasının tek varisidir.Nefes aldığı her saniye daha da zenginleşen Kang Jae-kyung şımarık ve sorumsuzdur.Dostluklara, aşka, eğitime ve adalete duygusuna ihtiyaç duymaz.İhtiyaç duyduğu duyguların kapısını ona, sahip olacağı mirasın kolayca sağlayacağını düşünür.
18 yaşına bastığının ertesi günü büyükbabasının vasiyeti kendisine okunan Kang Jae-kyung büyük şaşkınlık yaşar.Mirasın hepsinin koşulsuz olarak tek varis olan kendisine verileceğini düşünen Kang Jae-kyung vasiyetname içerisindeki şartları sağladığı taktirde mirasın sahibi olabilecektir.Aksi taktirde mirasın hepsi hayır kurumlarına bırakılacaktır.

Vasiyetnameye göre; varis GangWondo'daki Boram Lisesi'ne nakledilecek ve bir yıl sonra mezun olacaktır.Bu süre zarfında altındaki spor arabasını, kral dairesini, yazlık evini, kredi kartlarını ve miras kapsamındaki diğer tüm varlıklardan mahrum olacaktır.
Kang Jae-kyung mirasa sahip olmak için vasiyetnamede yazan Kore'nin uzak taşralarından Boram'a otobüsle uzun bir yolculuk yapar.İlk başlarda eski alışkanlıklarını devam ettirmek istesede Boram kasabasında geçireceği bir yıl, Kang Jae-kyung'un mirasa uzandığı değil geçmişine, hatıralarına, aşkına ve çocukluğuna uzandığı bir yıl olacaktır.

Para ile insani duygular arasındaki amansız savaşa popüler Kore sinemasından romantik bir bakış, Bir Milyonerin İlk Aşkı.Gündelik hayatımızda hakimiyetini yenemediğimiz paranın hayal perdeside keskin silahlarla saldırıp malup edebildiğimiz masalsı bir hüzün şöleni.Aslında bunu hep yapıyoruz üç kuruşluk güçler için (para, şöhret vs.) etmediğimizin kalmadığı bir dünyada kaybeden iyiler ancak sanatın herhangi bir şeklinde hep kazana idiler.Bazen içimden filmlerde, müziklerde, masallarda kötüler kazansa artıkta gündelik yaşamda iyiler kazansa diye geçer içimden.

Boram kasabası insanların bir birine yardım ettiği, kimsenin başkasına kin beslemediği Seul'e uzak bir yerdir.Kang Jae-kyung için bu kasabada zaman geçirmek yaşam standartı düşünüldüğünde imkansıza yakındır.Kendini okuldan attırmak için sınıf içerisinde gözüne kestirdiği Myung-sik'i kavgaya davet eder.Bir yumrukta Myung-sik'i yere seren Kang Jae-kyung, karşılığında akşam yemeğine davet edilince Boram'dan o kadarda kolay ayrılamıyacağının farkına varır.

Boram'daki tek benzin istasyonunda çalışan Eun-hwan ile daha önce Seul'deki kendi otelinde bir kez karşılaşan Kang Jae-kyung okul müsamereleriyle birlikte daha da yakınlaşacaktır.Yıl sonu müsameresi için yaptıkları provalardan birinde aniden rahatsızlanı bayılan Eun-hwan'ı sırtında hastaneye götürür.Kısa süre sonra Eun-hwan'ın Hipertropik kardiyomiyopati ( Kalp adelesinin hastalıklarına kardiyomiyopati denir.) hastası olduğunu öğrenir.

10 gece sonra geriye dönmek için sözverdiği aşkına 10 yıl sonra dönen Kang Jae-kyung'un artık hayattaki tek amacı Eun-hwan'ın yaşamasını sağlamaktır.Bu amaç için mirası bile göz ardı etmekten sakınmayacaktır.

Zaman zaman insanın yüzünde tebessüm bırakkan, ama ikinci yarısından sonra gözyaşlarınızı genzinize düğümleyebileceğiniz çok romantik, çok hüzünlü, çok sevdiğim bir film.

Filmde yüreğimi parçalayan onca sahne olmasına rağmen geçmişi ile vedalaşmak için gittiği Seul'de annesi ile karşılaşmaları ve aralarında ki dialog her seferinde darmadağın eder beni...